Başlangıçta sadece yaratılış ve yıkım vardı ve bunları zapdetmek için
iki tanrı. Sonrasında tanrılar takipcilerini insanlarla buluşmaya
yolladırlar ki onlara uygarlıklarını inşa etmeye yardımcı olsunlar
diye.
Bu takipciler ışığın temsilcileri Devalar ve karanlığın
temsilcileri Asuralardı. Ancak o zamanlar, Gaialılar diye adlandırılan
insanlar topraklarını yerleşebilirlerdi.
Bu genç halkın içinden
bir cadı doğdu, Gaialı kadın ışığın ve karanlığın tanrıları tarafından
kurulan düzene karşı ayaklandılar.
Güçleri mütişti ve sarf
ettikleri kelimeler çok büyük çapta topluluğu etkisi altına aldı. Öyle
ki Devalar olsun Asuralar ve Gaialar onu yakalayıp susturabilmek için
birleşmek zorunda kaldılar.
Savaş uzun yılar sürdü ve
beraberinde büyük Deva ve Asura uygarlıkları harabelere dönüştürdü,
Gaia halkının ise büyük bir bölümü yok oldu.
Cadı orduları sonunda mağlup oldular ama savaşın ruhlarda bıraktığı izler sonsuza kadar ruhlarda kalacak.
Seneler sonra, cadının kelimeleri hala Gaia erkek ve kadınların hafızalarında ve "cadı haklı ise" sorusu halen askıda.